top of page
Yazarın fotoğrafıIlgaz Fakıoğlu

Putlar ormanında yeni bir gazetecilik mümkün mü?

Nevşin Mengü ve Faruk Bildirici arasındaki tartışma ve buna yönelik tepkiler, temel anlamda ülkedeki gazetecilik hakkındaki genel tasviri hem endüstriyel hem de akademik bakış açısıyla bizlere aktardı. Birçok yorum ikili arasından genel kuşak çatışmalarını dile getirirken, gazetecilik ilkelerinin yeni medya ekonomisindeki değişiminden de bahsetti.


Tartışmanın ekseni nerede?


Tartışmanın taraflarından olan sektör içerisindeki ilkesel tutum; internet ve dijital ekonominin değişimiyle genişleyen yeni ekosistemin gazeteciliğe verdiği zararlara değiniyor. Hatta yorumlar sürdürülebilir gelir modeli kararını uygulayan kişiler nedeniyle gazetecilik kimliğinin yok olacağına da işaret ediyor.


Ben bu noktada tartışmanın ekseninin baştan yanlış konumlandığını düşünenlerdenim. Tartışmanın ekseni; takviye edici gıda, vitamin ve sağlık konularında yapılan ürün odaklı pazarlamanın gazetecilik sınırları dışarısında kalmasına ve bunun meslek için geri bir reklam ortaklığı olmasına yönelik kurulsaydı belki mantıklı bir zeminden bahsedebilirdik. Fakat, tartışma şu anda doğrudan reklamcı-gazeteci kimliği arasındaki suçlamalara uzanıyor ve söylemlerin ekseni; kendi mecrası, gelir modeli için reklam yapan gazetecileri sistemden aforoz etme yargılamalarına varıyor.

Doğru etik çerçeve globalde nerede?


Bugün; sürdülebilir gelir modellerini yeni medya ekonomisinde yapan gazeteciler, özellikle sponsorlu içerik ve performans odaklı pazarlama alanında hukuk, sağlık ve politika konularında -yani okur kaybına yol açabilecek noktalardan uzak durarak bir yayın stratejisi oluşturma yoluna gidiyor. Özellikle doğrudan gazetecilerin elinden çıkan doğal reklam-sponsorlu içerikler, mecranın kendi hedef kitlesiyle kurulan doğru ve premium içerik sunumuna yönelik ilişki nedeniyle yaratıcı içerik ekosisteminde değer görüyor.


Doğru reklam modelleri


Telegraph Spark, Atlantic Re:think, T-Brand, Washington Post Brand Studio’nun yaptığını temel olarak bu başlıkta görebiliriz. Bu noktada günlük kârı düşünmeden yapılan ve sadece yaratıcı-premium içeriklerle sınırlanan sponsorlu içerik ve reklamlar; mecraya uzun vadede okur kazandırabilecek, sunumdaki tasarımla da uzun süreli markalı içerik ortaklıklarının dikkatini çekebileceği bir fırsatı beraberinde yaratıyor. Elbette içerik için ödenen ekonomik bedelin bir kısmının yeni hikâye anlatıcılığı, scrollytelling, VR-AR gazeteciliği gibi alanlarda -yani yaratıcı içeriği zenginleştirmede kullanılması; ekonomik ilişkinin yayına kattığı olumlu yanı da gösteriyor. Hatta buradaki ileri örnekler, etik noktasındaki hassasiyetle reklam modelleri nedeniyle stüdyo içi mikro gruplandırmalar kurarak, reklam yazarlarıyla haber editörlerini doğrudan kendi içerisinde ayırıyor; fakat stüdyonun stratejik iş yönetiminin aynı çatı, liderlik ve yayın stratejisi altında birleşmesi, süreci bu ilkeler altında yine de gri bir düzleme çekiyor. Çünkü çalışılacak markalara yönelik tercihler ve yaratıcı konsept yine ortak stüdyo iş akışı içerisinde ortaya çıkıyor.


Türkiye’deki ilkesel tutum


Hâlihazırda Türkiye’deki ilkeler; haber-içerik sistemlerini ayrı stratejilerde değerlendiriyor ve gazetecilik mesleğinin prensiplerinin yeni medya ve özellikle kavramsal ekonomi sistemine geçen dijital sistemde düzenlenmediğini, yeniden ele alınmadığını bize gösteriyor. Bu ilkelere göre dijital ekonominin seyrinin hızla değiştiği ABD ve İskandinavya tarafında yayın yapan, haber-içerik sistemlerini aynı stratejide kurgulayan, dijital gazeteciliği haber ekonomisiyle bütünleşik yürüten, paydaşlarını ortak bir stüdyo ekonomisine sokabilen kişilerde merkezileştiren yenilikçi gazetecilik stüdyoları doğrudan sistem dışında kabul ediliyor. Hâlbuki bu tarz stüdyoların araştırmacı gazeteciliği yeni teknolojik etkenlerle değiştirdiği, yön verdiği, yarattığı haber etkilerinin Netflix belgesellerinde işlendiği bir dünyada; ülkedeki gazetecilik üretim akışını düzlemsel bir salt-habercilik anlayışıyla sınırlamanın, doğrudan Türkiye’nin medya ekonomisinde gazeteciliğin konumlandığı yerle alakalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü ülkedeki sistemin sıkıştığı belirli kalıplar var. Sektörel ağırlık hâlen haber odası bazlı çalışıyor ve endüstriyel merkez, gazeteciyi hız odaklı, okuyucuda etkisi düşük ters piramit mimarili kısa haber üreticisi denkleminde değerlendiriyor.


İlkeler yeni dijital ekonomide işlemiyor


Yeni yaratılan dijital ekonomi özellikle ABD bazında gazeteciliğin çatıda olduğu bir endüstriyi tarif ediyor. Bugün ileri reklam kullanımlarıyla kendilerine gelir sağlayan ve bunu haber modelindeki sunum tekniklerini geliştirmek için çarpraz şekilde kullanan stüdyolara baktığımızda, hem manevi-hem de maddi imkânlar bazında yeni stüdyo sistemli araştırmacı gazetecilik faaliyetlerinin bütünleşik bir üretim mekanizmasına geçtiğini görebiliyoruz.


Dijital ekonominin ileri örneklerinde bulunan alanlarda ve ülkelerde yayın yapan, gazeteciliğin başarılı örneklerine baktığımızda; dijital gazetecilerin sadece haber yazmayan, haber ekonomisini yürüten, bütünleşik paydaşlarını yönetebilen kişilerden oluştuğunu; gelir modellerinden sağladıkları kazançları haber kalitesini arttıracak interaktif araçlara, hedef kitle ve medya analiz raporlarına yatırdıklarını görüyoruz. Özellikle bu noktada Türkiye’deki gazetecilerin hak ve sorumlulukları bildirgesine bakacak olursak “Gazetecilerin ilan, reklam, tanıtıcı reklam veya sponsorlu metinleri yazmamaları, sosyal medya hesaplarında, web sitelerinde, bloglarında vs. de reklam, tanıtım, ürün yerleştirme yapmamaları’’na yönelik ifadelerin varlığı, yeni dijital ekonomiye yönelik ilk engeli baştan ortaya koyuyor. Çünkü yeni dijital ekonomi, Türkiye’den farklı olarak esnek uzmanlaşmanın gazeteciliği iletişim mesleklerinde zirveye taşıdığı bir sistemi tarif ediyor.


Medya ekonomisinin yeni çatı mesleği olan gazetecilik, haber ekonomisinde reklamcılığı doğru yöntemle bir araç hâline getiriyor. Üretim aracını da doğrudan kendi içerisinde konumlayan gazetecilik, doğru reklam modellerini de özellikle sponsorlu içerikler özelinde kendi yayın stratejisi minvalinde oluşturuyor. Türkiye’de ise var olan ilkeler ve ortak görüş; gazeteciliği, yayın refleksine zarar vermeden konumlanan yeni tip kavramsal reklam içerikleri yazmaktan aforoz ediyor ve medya ekonomisini doğrudan reklamcıların eline bırakıyor. Hâlbuki, yeni dijital ekonomideki sistem hem reklamın hem de halkla ilişkiler tekniklerinin doğrudan gazeteciliğin eline geçtiği, medyanın yeni hâkiminin teknoloji ve otomasyonla birlikte gazetecilikte konumlandığı bir düzeni sektöre sunuyor.


İlkelere göre stüdyolar gazetecilik yapmıyor


Yaratıcı içerik dönüşümünü gazetecilikte uygulayan globaldeki yapıların giderek stüdyo düzenine geçtiğini görebiliriz. Bu noktada yeni çalışan tipi, esnek işlevsellikle bir yandan video oluşturma becerileri olan, bir yandan kendi video’sunun çevresinde yaratabileceği hikâye metnini yazan, bunun için bir kürasyon düşünen, bu yapıyı interaktifleştirebilen ve tüm bunları bütünsel bir anlam odağıyla yapan gazetecilere odaklanıyor. Bugün global örneklere baktığımızda da stüdyolardaki çalışan profillerinin, post-fordist esnekliğe uygun üretim bandında yer aldığını görüyoruz. Tasarım ve editoryal grupları birleştirecek düzenekteki bütünsel stüdyo yapısından uzakta bir iş yönetimi kurmak, içeriklerin gücüne zarar veriyor ve tasarım ile editoryal grupların arasını açıyor. Özellikle Türkiye’de kurulan PLUS stüdyoların üretimde haber odası elemanlarını tercih etmeleri ve haber odalarından kendilerini içerik dili ve stratejisi olarak ayıramamaları bu modelin işleyememesindeki temel sebep.


ABD ve İskandinavya’daki mecra içi stüdyoların yapısını kavramak için esasında yeni medya üzerinde ortaya çıkan esnek uzmanlaşma, bütünsel üretim gibi süreçlerin nereye dayandığını anlamak gerekiyor. Bu temelin ne olduğunu irdelersek süreç bizi biraz da Post-Fordist üretim biçime götürecek... Çalışan tabandaki işçi sayısını azaltıp, emek üretkenliği arttıran Post-Fordist üretim biçimi; yeni teknolojilerin kullanım olanaklarıyla da işin zenginleştirilmesini beraberinde sağlıyor. Böylece yeni medya mecraları kaliteli üretimde fazla eleman sayısı yerine, esnek uzmanlaşmayla bütünsel üretim yelpazesini genişletebilen, emek üretkenliğini arttırmış yeni çalışan tipine odaklanıyor. Yani yeni çalışan tipi, esnek işlevsellikle bir yandan video oluşturma becerileri olan, bir yandan kendi video’sunun çevresinde yaratabileceği hikâye metnini yazan, bunun için bir kürasyon düşünen ve bu yapıyı interaktifleştirebilen ve tüm bunları da bütünsel bir anlam odağıyla yapan kişilere odaklanıyor. Elbette bu üretimin sürdürülebilir olması için gereken gelir ise yazım ve sunum tekniklerindeki yaratıcılık sayesinde kurgulanan premium sponsorlu içeriklerle oluşuyor. Bugün global örneklere baktığımızda da stüdyolardaki çalışan profillerinin, bu post-fordist esnekliğine uygun üretim bandında yer aldığını görebiliriz.


Özellikle bu noktada modüler ve kürasyon bazlı bütünsel gazetecilik konsepti; güncel teknolojileri gazetecilerin haberlerin değerini arttırmasına yardımcı olmasında bir araç olarak toparlıyor. Şirketlerin ve gazeteciliğin bütünsel konsepte geçerek; geleceklerini yaratabileceklerini söylüyor. Bu modele geçmiş gazeteciler; kaliteli-premium bir üretim için sosyal araştırma tekniklerini, teknolojilerini ve otomasyon modellerini daha iyi kullanabiliyor ve içeriği oluştururken kullandıkları video, ses, interaktif, yaratıcı araçlarla da kendi kürasyonunu oluşturabilen yeni bir üretici tipine dönüşüyorlar. Yine haberi doğru şekilde sunmanın gerçek amaç edinildiği bu düzende; gazetecilik kamusal alandaki hizmeti ve topluma verdiği değer, son dakika haberciliğinin gerçek yığını yerine haberin kamuda sağladığı kümülatif etki analizleriyle ölçülüyor.


Soru aslında basit; yeni dijital ekonomide tüm bütünleşik üretimlerin birleştiği gazeteciliğe gerçek gücünü verebilecek miyiz?



İleri okumalar:


García, X. López ve Vazquez Ana I. Rodrigues. Journalism in transition, on the verge of a 'Total Journalism' model. Intercom, Rev. Bras. Ciênc. Comun. vol.39 no.1 São Paulo Jan./Apr. 2016


PICARD, R. Mapping Digital Media. Digatización and Media Business Models. Open SocietyFoundations, Reference Series n. 5, 2011


GARCÍA AVILÉS, J. A. Nuevas tecnologías en el periodismo audiovisual. Revista de Ciencias Sociales y Jurídicas de la Universidad de Elche iv Tomaney, J. “A New paradigm of Work Organizaton and Technology”. Post-Fordism


Esser, Josef and Joachim Hirsch, (1997), “The Crisis of Fordism and the Dimentions of a Post-Fordist Regional and Urban Sructure”, Post Fordism A Reader vi Hançerlioğlu,


The Aspen Institute Communications and Society Program (2017). “The future of Journalism: A Report on the Aspen Institute Dialogue ix ETZKOWITZ Henry. (2002). “The Triple Helix of University-Industry–Government Implications for Policy and Evaluation. x De Smet, A., Kleinman, S. and Weerda, K. (2019). Beyond matrix organization, the helix organization | McKinsey.


Matteo S., Zotto C.D. (2015) “Native Advertising, or How to Stretch Editorial to Sponsored Content Within a Transmedia Branding Era”. In: Siegert G., Förster K., Chan-Olmsted S., Ots M. (eds) Handbook of Media Branding. Springer, Cham.

Hoem Iversen, Magnus & Knudsen, Erik. (2017). “When politicians go native: The consequences of political native advertising for citizens’ trust in news. Journalism”


SmartInsights. (2019). “Digital Marketing Trends”


Goldsmith, R. and Lafferty, B. (2002), “Consumer response to Web sites and their influence on advertising effectiveness”, Internet Research, Vol. 12 No. 4, pp. 318-328


Hafez, Kai (2008). “The Role of the Media in the Processes of Globalization and Migration: From Representation to Participation.” Dublin Goethe Institute, 17th October, 2008.

Katz, J., Mays. K. (2019). “Journalism and Truth in an Age of Social Media”. Oxford United Press: New York.

Comments


bottom of page